Kadına saygı genlerimizde saklı
Her geçen gün kadına şiddete erkeklerin daha da tepki gösteriyor olması ve kadınlara bu anlamda destek veriyor olması olası bir aksi ve yanlış davranışı da frenlemiş oluyor.
Bugün yükselen seslerin, düzenlenen etkinliklerin, konferans, panel ve anma günlerinin farkındalık yarattığına bir kez daha tanık oluyoruz.
Önce kadınlarımızın, ardından sivil toplum örgütlerinin, daha sonra ise konuya duyarsız kalmayıp taşın altına elini koyan yürütücüler ve ilgili masalar bu konunun daha da gür çıkmasını sağlayan unsurlar olmuştur.
Öyle ki bu çalışmaların ve etkinliklerin içinde hiç olmak istemeyen, ancak mecbur kaldığı için evde, sokakta, sosyal yaşantıda gizliden, sinsice hiddetli, kadına tepkili bir çok şahsiyet bugün adeta kadın "hakları savunucusu" durumuna dönüştüğüne tanıklık etmekteyiz.
Bunlar olması gereken şeyler aslında.
Yani çoğalmak, çoğul olmak, toplanarak bu konuların içinde olmak önemli.
İşte bugün yükselen seslerin, düzenlenen etkinliklerin, konferans, panel ve anma günlerinin farkındalık yarattığına bir kez daha tanık oluyoruz.
Her geçen gün kadına şiddete erkeklerin daha da tepki gösteriyor olması ve kadınlara bu anlamda destek veriyor olması olası bir aksi ve yanlış davranışı da frenlemiş oluyor.
"Kadın Hakları ve Kadına Şiddet" konusunda yaşanan olumsuzlukların önüne geçmek için yürütülen çalışmaların içerisinde erkeklerin de var olması, elbette ki görsel yayın yapan kanalların, yazılı matbuat ve mercilerde ki duyarlı yayınların etkisi sokakta da kendini göstermektedir.
Önceki gün metroda yaşanan kadına şiddet olayı...
Eski kocanın ayrıldığı eşine yaptığı çirkin saldırıya karşı kadın-erkek çevredekilerin medeni cesaretlerini toplayıp, şiddetin önüne geçmek için kendilerini tehlikeye atma pahasına kadına yapılan saldırıyı önleme çabası içinde olması...
Bunlar bizlere gelecek adına umut veriyor...
Her ne kadar olumsuzluklar hala olsa da, hala istenilen düzeyde olamasak da kadınlarımız, sadece devletin değil, sokakta bizlerin, çevrede bulunan herkesin, bu konuda ki duyarlı erkeklerin ve kadınların da artık koruması altında.
Bütün olumsuzluklara rağmen son yıllarda oluşan hassasiyet, aslında millet olarak bizlerin geninde saklı.
Bizler, kültür ve örf-anane konusunda sağ duyuya sahip bir milletiz. Bunu hiçbir zaman unutmamalıyız.
Unutmamalıyız ki, bizler "Cennet anaların ayakları altındadır" diyen bir Peygamberin ümmetiyiz.
Son olarak, bizlerin anası, kız kardeşi, komşusu, her şeyden önce insan olan kadınlarımız sokakta rahat yürüyebilmeli, dolmuşa, otobüse, metroya günün her saatinde rahatça binebilmeli...
Herkes üzerine düşen vazife, sağduyu, sevgi, saygı ve hoşgörüyü elden bırakmadığı sürece ne kadına şiddet olacaktır ne de kadının özel koruma altına alınması gerektirecek önlemlere ihtiyaç kalmayacaktır.
kadına şiddetfatih çakır