Para kime gösterilir?

Hem yaşantı hem de bu şehrin bir değeri olarak sahip olduklarımızın maneviyatı ve hissiyatını hiç bir zaman unutmadan hayatlarımızı sürdürdük. Kimde varsa o verdi olmayana. Çay içerken, ekmek arası köfte alırken, bu duygular hep ortaktı.

Bakmayın siz şimdi son zamanlarda Alman hesabı yapıp yemek parasını ortak verenlere. Bunu yapanların çoğu paylaşım zafiyetini ertelemiş olanlardır. Evet ekonomik şartlar belki bunu gerektiriyor olabilir ancak bizim unutmadığımız bir şey var o da aynı duygu ve düşünce bunu uzun yıllar sürdürdüğümüzdür.

Bu kısa hatırlatmayı yaptıktan sonra Samsunspor’un 5 kez küme düşüp, 5 kez şampiyon olduğu yılların da tanığı olmuş bir sporcu, antrenör ve spor adamıyım. Son üç yıldır (Sezon)dur Samsunspor'da paradan başka bir şey konuşulmaz oldu.

Parası olanın konuştuğu, gücün kimde olduğunun sürekli hatırlatıldığı, "kralda benim, her şey benim" anlayışının hüküm sürdüğü bir Samsunspor izliyoruz. Çok şükür en azından yokluktan söz etmiyoruz, ancak paranın ve paranın merkezinin bu kadar gündeme geliyor olması, ‘Paranın kime gösterilmesi gerektiği’, bunların zikredildiği ve zikredileceği yerler düşüncesi Samsunspor’un sağ duyusuna hakim insanları rahatsız etmektedir.

Samsunspor’da 10 yıl altın bir sezon geçirmiş, kulübün önce yöneticiliğini sonra da başkanlığını yapmış olan İsmail Uyanık’ın önceki gün yayınlanan programda sessizliğini bozuşu konuşulan ve anlatılanlardan sonra buraya kadar sessiz kalışı, vakurluğu ve spor adamı olmanın erdemliğindendir.

Biliyoruz ki kadim insan Uyanık, gereksiz ve yersiz konuşmadığı gibi yeri ve zamanı gelmeden de asla ağzını bıçak açmaz. Samsunspor'da 10 yıl başkanlık yapan bir spor adamını efsaneleştiren unsurlar vardır. Ve o hala Başkandır, selam verilirken de "Başkanım" diye konuşulur. İnsan oluşu, beşeri ilişkiler, şehirle bütünleşmiş bir kimlik, evinden, çoluğundan çocuğundan daha fazla kulübü düşünen, takımın başarısı için başkanlığı döneminde Samsunspor’un TFF'de ki hak ve hukukunu nasıl koruduğunu ve savunduğunu şehrin biliyor olması, büyükle büyük, küçükle küçük ve hatta hatta çoğu zaman da taraftarın arasında defalarca maç seyrederek onların duygu ve düşünceleriyle heyecanına ortak olmuş bir değerdir İsmail Uyanık.

‘Efsane’ adı parayla yazılmaz, yazdıramazsınız. Bu tıpkı para verip de taraftara ‘Benim için tezahürat yapın’ demeye benzer. İsmail Uyanık’ı Efsane yapan bir çok değerden sadece bir kaçını yazabildim. Transfer döneminde boş mukavele atan onlarca futbolcuya tanık olduk. Çünkü biliyorlar ki İsmail Uyanık’ın sözü SENET'ti. Ve hiç kimse de parasını alamadan ayrılmadı kulüpten. Bugün kaç futbolcuya bunu yaptırabilirsiniz? İsmail Uyanık takımla fazla içli dışlı olmaz, takımın ve teknik heyetin işine karışmaz. Ancak vücut dili ve bakışları ile (Tıpkı anne ve babalarımızın yaptığı gibi) onun bir tek bu davranışı bile takımın toparlanmasına ve ‘Adam Gibi Oynayın’ sözü gibi olmuştur futbolculara.

Efsane bundan efsane olmuştur. Futbolcusuna, yöneticisine, taraftarına, kulüp çalışanına, otları biçenden kulüp müdürüne kadar her kademedeki insana insan olduğu için insan gibi davrandığı için Efsanedir!

İsmail Uyanık'ın başkanlık döneminde ya galibiyet konuşulur, ya iyi oynanmamış bir maçın değerlendirmesi yapılır. Hiç bilmem ki İsmail Uyanık döneminde para lafının merkezi olarak gündeme geldiğini. Para sorunlarının başladığı dönemlerden biridir belediye eski başkanı Yusuf Ziya Yılmaz dönemi. Onun öncesinde de para ile ilgili sorunlar ve sıkıntılar yaşandığına tanıklık eden büyüklerimiz var elbette. Mali sorunu çözmek için çekilişlerin yapıldığı, borçların bu yolla kapatıldığı sezonlar.

Samsunspor son üç sezondur patinaj yapmakta. Son maça ve haftaya girildiğinde mutlu sona ramak kala ya da haftalar öncesinden havlu atılıyor sahaya. Sezon bitiyor ve işin profesyonelleri profesyonelce davranıp bavulunu toplayıp gidiyor. Yine biz bize kalıyoruz. Yine olan umutlarımıza ve ulaşılmayan hedefde nerde yanlış yapıldığını konuşup duruyoruz.

Bugün Samsunspor'da üç sezondur (Yüksel Yıldırım Başkanlığında) dikiş tutmayan ve bir türlü sağlam zemine oturtulamayan bir süreç yaşanmakta. Takıma odaklanılmıyor, gereksiz iç çekişmeler ile zaman kaybedilip dikkatler dağıtılıyor. Parası olan kabzımal bile bugün bir yayın kuruluşu açabiliyor. Her mali gücü olanın da bilmediği işlere BAŞ olmaya çalışıyor olması onu BAŞ yapmadığını Samsunspor'da yaşandığı görülmektedir.

İş biliyor olmak, işi bilmek, spor adamı olmak, sporcuyu ve futbolu bilmek, şehri tanımak, şehirle entegre olmak... Acıda, sevinçte, açılışta ve davet edilen her yerde bulunmak.

İsmail Uyanık’ın şehrimizde, kulübümüzde, takımımızın geçmişte ki başarılı yıllarında bir döneme damga vuran transfer ve teknik kadronun oluşturulmasında pay sahibi olduğu asla yadsınamaz. Bunlar unutulmadığı için Kulübün ve takımın sıkıntı içine girdiği her bir sezon Şehrin Yüzü ona dönmüştür. Bugün de Şehrin Yüzü bu kadim insana dönüyor olmasını hazmedemeyen varsa çeker gider. Samsunspor sahipsiz kalmaz. Tıpkı Emin Kar ağabeyin yaptığı gibi "Sahipsiz değil" diyerek Başkan olduğu gibi. Bu yüzden parayla konuşanların konuşması gerektiği, paranın gösterileceği yerin burası olmadığını bir kez daha hatırlatırız. Para’nın gösterileceği, konuşulacağı ve söz edileceği yer Samsunspor ve onun değerleri, sahip çıkanları asla olamaz….