Geri

Neşet Baba!

Ustada Anadolu kendini bulur, herkes kendinden bir şey bulur; bu bazen yakarış, bazen haykırış, bazen yalvarış, bazen de affetmek, pişmanlık olarak tezenesinden nağmelere dökülür.

10:54:20 | 2023-11-13
Tufan İPEK
Tufan İPEK      tufan.ipek@gazeteekip.com
Köşe Yazısını Sesli Dinle

Hayatta yaşadığı süre içinde gereken değeri aldı mı Neşet usta?
Ya da kim hak ettiği değeri alıyor?
Ustalarımıza, öğretmenlerimize, profesörlerimize, sanatçılarımıza ne kadar değer veriyoruz!
Başaran ustamın!, Şükran öğretmenimin!, ve Neşet babanın! hakkı var bizde.
Bu hak bir alkışla ödenmez!
Hz. Ali ne demişti: ‘Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum!’ daha ötesi ne olabilir ki…
Ustalar, hocalarımız, öğretmenlerimiz eli öpülesi insanlar!
Hayatlarını toplum için feda eden insanlar!
Hepsinin ortak yanı; bu olsa gerek…
Kadir kıymetlerini ne kadar biliyoruz?
Ya da kimlere o kadar hak etmediği halde o kadar değer veriyoruz ki…
Neşet Ertaş yanmış ve yüzlerce şarkı ve türküyü kaleme almış.
Nasıl ki; Nazım Hikmet ‘Ben yanarım sen yanarsın, karanlıklar aydınlığa çıkar, ben yanmazsam sen yanmazsan karanlıklar aydınlığa çıkmaz!’ dediyse; Neşet usta da kendi dünyasında adeta ateş oldu, kor oldu yandı.
‘Işık saçman için önce yanman gerekir!’
Neşet usta da yanmış yanmış yanmış!

Bugün aklıma Neşet Baba geldi.
Sizin için araştırdım.
Bir taraftan Neşet ustanın gönlünü pavyonda kaptırdığı Leylası için söylediği ‘YAZIMI KIŞA ÇEVİRDİN KAR YAĞDIRDIN BAŞA LEYLAM!’ eserini dinliyorum, diğer taraftan da bu yazıyı yazıyorum.
Leyla aşkı yüzünden Neşet ustanın babasıyla arası açılır.
Baba Muharrem Ertaş, Neşet Ertaş’a pavyondan aldığın eş, sana eş olmaz der…
Ama Neşet ustanın Leyla’dan üç çocuğu olur. Ve yedi yıl sonra da ayrılırlar.
Ve; o meşhur şarkıları yazmaya başlar usta.
Bu arada da babası Muharrem Ertaş’la uzun yıllar konuşmazlar.
Fakat; aynı sahnede çalıp söylemeye devam ederler.
Büyük usta babasına seslenerek ‘CAHİLDİM DÜNYANIN RENGİNE KANDIM!’ 1988’de de; ‘KENDİM ETTİM KENDİM BULDUM!’ sonrasında da ‘HATA BENİM GÜNAH BENİM SUÇ BENİM!’ ve ‘EVVELİM SEN OLDUN AHİRİM SENSİN!’ adlı eserlerine imza atar büyük usta.
Büyük usta; hep şarkılarında Leyla’sına seslendi.
Ustanın hayatı ve Leylasına olan aşkı beni hep etkilemiş ve yaralamıştır…
Her kelimesi bir ok gibidir ustanın.
Bazen kanatır, bazen insanın ömrünü alır gider, bazen de ömrüne ömür katar.
Bir başkadır Neşet usta!
Ustayı Leyla, bizi de Neşet Baba yaktı! Desem yeridir.
Sazdan o ses nasıl çıkar?
Böyle derin sözler nasıl yazılır?
Bu sözleri yaşamak için neler yaşanır?
Bir konserle servet edinmek varken, neden biletsiz konser verilir?
Bir sanatçı ceketini çıkarmak için neden seyirciden izin ister?
Adına Neşet Ertaş demişler yürek desen tarifi yok.
İyi ki tanıdık büyük üstat seni.
Ustada Anadolu kendini bulur, herkes kendinden bir şey bulur; bu bazen yakarış, bazen haykırış, bazen yalvarış, bazen de affetmek, pişmanlık olarak tezenesinden nağmelere dökülür.
Ona yaşarken boşuna ‘Bozkırın tezenesi!’ demediler.
İnsanı etkilememesi çok zor.
Bu alemden bir Neşet geçti, ceketi omzunda, derdi yüreğinde, yüreğinin sözü dilinde, nağmesi sazında…
Büyük ustayı rahmetle ve saygıyla anıyorum!
Ustayı anlatmaya sayfalar yetmez.
Kısaca anlatmaya, yazmaya gayret ettim.
HAYATI:
Neşet Ertaş, (D. 1938, Çiçekdağı, Kırşehir - Ö. 25 Eylül 2012, İzmir), Türk halk ozanı ve halk müziği şarkıcısı. Babası bağlama ustası Muharrem Ertaş, annesi Döne Ertaş'tır. 8 yaşına kadar doğduğu köy olan Kırtıllar Köyü'nde yaşamış, sonrasında ailesi ile birlikte İbikli Köyü'ne yerleşmişlerdir. 12 yaşındayken annesi Döne'yi kaybetmiştir. Babası Muharrem Ertaş, Yozgat'ın Kırıksoku Köyünden Arzu isminde bir kadınla evlenince bir süre bu köyde yaşadıktan sonra Yozgat'ın Yerköy ilçesine yerleşmişlerdir.
Ertaş, ilkokula gittiği yıllarda önce keman, sonra da bağlama çalmayı öğrendi. Babası Muharrem Ertaş ile birlikte yörenin düğünlerinde sazı ile türküler söylemeye başladı. Ertaş, etkilendiği tek kişinin babası Muharrem Ertaş olduğunu söyler. Bu durumu şu şekilde ifade eder; ‘Babamla ben aynı ruhun insanlarıyız!.’
'YAŞAYAN İNSAN HAZİNESİ' İLAN EDİLDİ
Neşet Ertaş, Süleyman Demirel'in cumhurbaşkanlığı döneminde kendisine teklif edilen 'Devlet Sanatçısı' unvanını, 'Herkes bu devletin sanatçısı' diyerek kabul etmedi. Abdallık kültürünün son efsanesi olarak bilinen Ertaş, hayatta olduğu dönemde 'UNESCO Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi' kapsamında Kültür ve Turizm Bakanlığınca 'Yaşayan İnsan Hazinesi' ilan edildi. Eserlerinde Anadolu insanının acı ve kederini dile getirdiğini ifade eden Ertaş'a, İstanbul Teknik Üniversitesi Devlet Konservatuvarı tarafından 2011'de fahri doktora unvanı verildi. Aynı zamanda sanatçının bağlamadaki tavrı ve türküleri konservatuvarlarda ders olarak okutuldu. Hayatı ve eserleri Prof. Dr. Erol Parlak tarafından iki ciltlik bir kitap halinde yayımlanan Neşet Ertaş, 25 Eylül 2012'de İzmir'de prostat kanserine yenik düşerek 74 yaşında vefat etti. Babası Muharrem Ertaş'la birlikte Kırşehir'de bir de anıtı bulunan Ertaş, dünyada robot heykeli yapılmış ilk saz sanatçısı oldu. Sanatçı Adil Çelik'in tasarladığı 'android' heykel, Kırşehir Neşet Ertaş Gönül Sultanları Kültür Evi'nde bağışlandı.
NEŞET ERTAŞ'IN ESERLERİ…

 

1957- Neden Garip Garip Ötersin Bülbül ve Çoban.
1957-1979 Yılları arasında Kendisinin bile bilmediği birçok plak albüm yapmıştır. Bazıları şunlardır; Hareli Gelin, Halay Havası, Varıp Bir Kız On Yaşına Değince, Şeytanın Atına Binip Yeldirme, Bir Leyla Misali, Yardan Tatlısı Bulunmaz, Engeller Koymuyor Yar Sana Varsam, Ceylan, Vefasız Yar Aşkına (vay bana vah bana), Kıbrıs Destanı (Kıbrıs Barış Harekatından Sonra Yazmış Olduğu Türküsü), Giyindim Kuşandım Gittim Düğüne, Aşk Elinden Ağlayan, Sar Leyla Leyla(ayrıldığı karısına yazmıştır), Hasta Düştüm, Tor Şahin Misali, Uyma Sakın

Albümleri
1957 - Neden Garip Garip Ötersin Bülbül
1960 – Gitme Leylam
1979 – Türküler Yolcu
1985 - Sazlı Oyun Havaları
1987 - Türkülerle Yaşayan Efsane Deyişler Bozlaklar Türküler
1988 – Gönül Ne Gezersin Seyran Yerinde
1988 – Kendim Ettim Kendim Buldum
1988 – Kibar Kız
1989 – Hapishanelere Güneş Doğmuyor
1989 – Sazlı Sözlü Oyun Havaları
1990 – Gel Gayri Gel
1992 - Şirin Kırşehir
1993 – Kova Kova İndirdiler Yazıya
1995 – Seçmeler 2
1995 – Seçmeler 3
1995 – Seher Vakti
1995 – Altın Ezgiler 3
1995 – Benim Yurdum
1997 - Nostalji 1
1998 - Ölmeyen Türküler 2
1999 - Ölmeyen Türküler 3
1998 – Gönül Yarası
Neşet Ertaş Külliyatı (15 serilik)
1999 – Zülüf Dökülmüş Yüze 1 Kayıt tarihi:1969-1974
1999 – Gönül Dağı 2 Kayıt tarihi: 1969-1974
1999 – Mühür Gözlüm 3 Kayıt tarihi: 1969-1974
1999 – Zahidem 4
1999 - Neredesin Sen
2000 - Garibin Dünyada Yüzü Gülemez 5 Kayıt tarihi: 1969-1974
2000 - Niye Çattın Kaşlarını 6 Kayıt tarihi: 1969-1974
2000 - Çiçekdağı 7 Kayıt tarihi: 1969-1974
2000 - Ayaş Yolları 8
2000 - Sevsem Öldürürler 9 Kayıt tarihi: 1974-1986
2000 - Ağla Sazım 10 Kayıt tarihi: 1974-1986
2000 - Hata Benim 11
2001 - Dostlara Selam 12
2001 - Sabreyle Gönül 13
2002 - Yar Gönlünü Bilenlere 14
2002 - Vay Vay Dünya 15
2003 - Gurban Olduğum
2008 - Neşet Ertaş 2008
NEŞET ERTAŞ BELGESELİ: GARİP
Yönetmenliğini Can Dündar'ın yaptığı, Neşet Ertaş’ın hayatını 'Bir Ayrılık', 'Bir Yoksuzluk', 'Bir ölüm' olarak üç ana başlıkta toplayan ‘Garip’ belgeseli Anadolu`dan çıkan bu saz ve söz ustasının o garip başına yolda neler geldiğini anlatır.

 


tufan ipekneşet ertaş


Yazıyı Sesli Dinle