Okan Dilek yazdı: Sosyal medyacı mı? Gazeteci mi?

Yazısında "Gazetecilik" konusuna değinen Okan Dilek, gazetecilerin sosyal medyacı değil, gazeteci olduğunu, ancak sosyal medyada bir takım kişilerin ellerine mikrofon alarak neye hizmet ettikleri bilinmeden gazetecilik kisvesi altında dolaştıklarına dikkat çekti.

GAZETECİLER SOSYAL MEDYACILARLA KARIŞTIRILMAMALI
Tık alma uğruna bu kutsal görevi suiistimal edercesine eline mikrofonu alan telefon kamerası ile bir takım çekimler yapıp, haber adı altında paylaşanların gazeteci olmadığını belirten Okan Dilek, "Gazetecilik mesleğini ilke edinmiş, internet gazetesi ya da yazılı basında yaptığı haber ve kullandığı ifadeler nedeniyle adeta ensesine Gulyabani gibi çöken zihniyetlerin hiç birisi bu sosyal medyacılara bir şey yapamamakta, hatta hakkını bile arayamamakta. Çünkü yapılacak uygunsuz ve hakaret dolu bir paylaşıma karşılık sadece o kanalı kapatması PIRRR diye kaybolup gitmesi, ardından başka bir isim adı altında sosyal medya açıyor olması mümkün durumdur. Gazetecilik mesleğini yapanların asla böyle pıırrr diye kaybolacak bir durumu yoktur. Onların derdi başkadır. Şehir, kalkınma, modernleşme ve daha yaşanabilir bir kent olması konusunda gösterdiği çabadan başka bir şey değildir. Bu yüzden Gazeteciler ile bu mesleği çeşitli mecralarda sürdüren meslektaşlarımızın asla Sosyal Medyacılar ile karıştırılmaması gerekiyor" dedi.

İŞTE OKAN DİLEK'İN YAZISININ TAMAMI...

Sosyal medyacı mı? Gazeteci mi?

Pilotların çoğu Hava Harp Okulu pilotluğundan emekli olan ya da istifa ederek özel Hava Yolu şirketlerinde çalışan pilotlardan oluşmaktadır. Bunu İnternet Gazeteciliğine güncellersek, çoğunlukla yazılı basının işlevselliği azalmasından dolayı internet gazetelerinin başında da Pilotlar gibi Gazeteciler yer almaktadır.

Gazeteciler Sosyal Medyacı değildir. Gazetecidir. O yüzden son yıllarda özellikle kazanca dönük TIK alma konusunda fırsatlar yaratan alanlar nedeniyle bu kutsal görevi suiistimal edercesine eline mikrofonu alan telefon kamerası ile bir takım çekimler yapıp, haber adı altında paylaşanlar gazeteci değildir.

Bir yere bağlı olmadıkları gibi, yaptıkları haber ve habercilik adına çok da etik olmayan tehditkar davranışlarda bulunmaları nedeniyle birileri tarafından da Cezai Müeyyideye maruz kalmamaktadırlar.

Gazetecilik mesleğini ilke edinmiş, internet gazetesi ya da yazılı basında yaptığı haber ve kullandığı ifadeler nedeniyle adeta ensesine Gulyabani gibi çöken zihniyetlerin hiç birisi bu sosyal medyacılara bir şey yapamamakta, hatta hakkını bile arayamamakta. Çünkü yapılacak uygunsuz ve hakaret dolu bir paylaşıma karşılık sadece o kanalı kapatması PIRRR diye kaybolup gitmesi, ardından başka bir isim adı altında sosyal medya açıyor olması mümkün durumdur.

Gazetecilik mesleğini yapanların asla böyle pıırrr diye kaybolacak bir durumu yoktur. Onların derdi başkadır. Şehir, kalkınma, modernleşme ve daha yaşanabilir bir kent olması konusunda gösterdiği çabadan başka bir şey değildir.

Bu yüzden Gazeteciler ile bu mesleği çeşitli mecralarda sürdüren meslektaşlarımızın asla Sosyal Medyacılar ile karıştırılmaması gerekiyor.

Kendilerini gazetecilik kasveti altına sokarak sokak röportajlarına çıkıp halkı tahrik edercesine, kendine yontar açıklamaları alıp işine gelmeyenleri ayıklayarak servis ediyor olmasının da yakın tanıklarıyız.

Zaten bunun için sokağa ilk kez çıkanları da tanımazsınız, bi yerde de görmemişsinizdir. Oysa gazeteciler şehrin her yerinde, televizyonlarda ve gazetelerin köşe yazılarında görüntüsü, fotoğrafı ile tanıyabilirsiniz.

Değerli okurlarımızın her sokakta gördüğü mikrofona kimdir, nedir, neye ve kime hizmet ettiğini iyi etüt edip ona göre yorumlarını yapması en doğru davranış olacaktır.

Düşüncelerinizin, fikirlerinizin kullanılmasına asla izin vermeyin, buna da alet olmayınız.