Mahalleler isimlerini nereden alıyor?
Geçmişi oldukça eskiye dayanan Samsun'un mahalle isimlerinin nereden geldiğini biliyor musunuz? İşte Samsun'un bazı mahalle isimlerinin bilinmeyen sırları.
Geçmişi oldukça eskiye dayanan Samsun'un mahalle isimlerinin nereden geldiğini biliyor musunuz? İşte Samsun'un bazı mahalle isimlerinin bilinmeyen sırları.
Selçuklulardan Bizansa, Osmanlı'dan bugünü kadar geçmişi binlerce yıl öncesine dayanan Samsun'un bazı mahalleleri var ki isimleri oldukça ilginç. Çiftlik'ten Saathane'ye, Mecidiye'den 56'lara kadar pek çok mahalle ve bölgenin isimlerinin nereden geldiği hep merak edilmiştir.
Çiftlik'e neden Çiftlik denilmektedir? Ya da 56'ların ismindeki sır ne? İşte Saathane'den Kara Samsun'a mahalle ve bölgelerin isimlerini nereden aldıklarının cevabı.
ÇİFTLİK:
Çiftlik Caddesi 1950'li yıllarda kimsenin uğramadığı iki tane kahvesi ve Çiftlik Karakolundan ibaret bir caddeydi. Sami Bey çiftliğine giden yol olduğu için Çiftlik Caddesi deniliyordu. O dönemde Samsun’un gözde caddesi Mecidiye idi.
MECİDİYE:
Mecidiye, Sultan Abdülmecit döneminde inşa ettirilen yapılar, yerleşim birimleri ve birçok yeniliğe verilen ortak addır. Ayrıca Mecidiye isminde Sultan Abdülmecit döneminde bastırılan gümüş sikke mevcut.
56'LAR:
Samsun’a da gelen Amerikan askerleri için bu mevkide 56 konut yapılmış, sonradan da adı 56'lar kalmıştır.
SAATHANE:
Adını Sultan Abdülhamit tarafından yapılan saat kulesinden almaktadır.
ULUGAZİ MAHALLESİ:
Samsun merkezdeki Ulugazi Mahallesi ise adını Ulu Önder Atatürk’ten almıştır. Atatürk’ün 1928 yılında kenti ziyareti sırasında zamanında otel olarak kullanılan şimdiki Gazi Müzesi’ne doğru yürürken çevrede toplananların “Ulu Gazi” diye bağırarak sevinç gösterisinde bulunmasının ardından bölge Ulugazi olarak anılmaya başlanmış ve 1933 yılından itibaren ise Reşadiye Mahallesi’nden ayrılarak Ulugazi Mahallesi olarak kayıtlara geçmiştir.
SELAHİYE MAHALLESİ:
Ermeni mahallesi olarak bilinen Selahiye Mahallesi’ne bu ismin verilmesi, rivayete göre mahalledeki davudi sesli bir imamın okuduğu 'sela'dan kaynaklanıyor.
Mahalle tarif edilirken 'Selahiye' olarak anıldığı anlatılan yörenin adı da bu nedenle Selahiye olarak değiştirilmiş.
KALE MAHALESİ:
Adından da anlaşılacağı üzere geçmişte Büyük Camii, Saathane gibi mevkilerde Samsun'un çevresini saran ancak günümüzde yok olan Samsun Kalesi'nden almaktadır.
BEDESTEN:
Samsun Bedesteni ya da Süleyman Paşa Arastası, Samsun'un İlkadım ilçesinde bulunan tarihî çarşı. 1807 ile 1818 yılları arasında yapıldığı tahmin edilmektedir.
Tam yapılış tarihi bilinmemekle birlikte ilk tarihi kaydına 18. yüzyılda rastlanan bedesten Samsun Kalesi'nin sağ taraf surlarına bitişik olarak üstü kemerli bir mimari ile kapalı olarak inşa edilmiştir. Canik muhassıllığı yapan hazinedarzade Süleyman Paşa tarafından satın alınarak vakfedilen bedestendeki 1864 yılındaki onarımla bazı dükkanların yerine koyulan kapılarla birlikte kapı sayısı yediye ulaşmış, 1910 yılında yapılan değişiklikle da üstü açık bir çarşıya dönüştürülmüştür.
KARA SAMSUN:
Toraman Tepe ve Sıhhiye Okulunun karşı tarafında bulunan bu mahalle, tarihsel bir öneme sahip olup sit alanı içerisinde bulunmaktadır. Bu mahalle tarihsel kayıtlara göre ilimizdeki en eski yerleşim yeridir.
Bugünkü Samsun’un bulunduğu yerde 'Müslüman Samsun' ile 2-3 km kuzeybatı istikametinde ve çoğunluğunu gayrimüslimlerin oluşturduğu Ceneviz Ticaret Sitesi olan 'Gavur Samsun' veya karadinli/kafir manasına gelen 'Karasamsun' idi. Ceneviz Sitesi olan Karasamsun, 14 asırda Osmanlı hakimiyetini kabul etmiştir. Eski Amisos'un ulunduğu yer günümüzde halk tarafından Karasamsun olarak anılmaktadır.
SUBAŞI:
Samsun, Osmanlı döneminde ve Cumhuriyet'in ilk yıllarında 1930'lara kadar büyük su sorunu yaşamış olan bir şehirdir. Şehirde su ihtiyacı yer altı sularıyla karşılanıyordu.
1860'larda Samsun'un nüfusu 3 bine ulaşınca bütün mutasarrıflar su temini için çalıştılar. Bu nedenle Mert Irmağı'ndan gelen su için Ataköy'ün altında su bendi yapıldı. Bir kısmı açık kanal, şehir içinde de kapalı kanal yapmak suretiyle Samsun'a içme suyu Astsubay Gazinosu'nun üst tarafında yer alan otoparkın olduğu bölgeye kadar getirildi. 1869 yılında sigara fabrikası faaliyete geçince reji şirketi kendi fabrika işçilerine su temini için işin içinde oldu. Nüfus 1890'da 16 bine çıktı. Sultan Abdulhamit döneminde şebeke yapıldı ve dağıtıldığı yer Subaşı'ndan başladı. Burası suyun başı olduğu için adı subaşı kaldı.
Ayrıca kaynaklarda bu bölgeye bir de su değirmeni yapıldığı belirtilmektedir.
BARUTHANE:
Bu bölgeye ayrıca Derbent, yani geçiş yeri de denilmektedir. Buranın adı Osmanlı'nın son dönemine kadar dayanmaktadır. Osmanlı'nın son denemin ve Cumhuriyet'in ilk döneminde barut depoları bugünkü DLH arazisi içerisinde yer almaktaydı. Bu nedenle bu bölgenin adı 100 yıldır baruthane olarak anılmaktadır.
samsunmahalleçiftliksubaşıbaruthanesaathane